Merhabalar...
Nereye varacak bu işin sonu
inanın bilemiyorum.. Daha ne kadar umutsuzluk içinde boğulacağız, daha ne kadar
iyice zayıflamış olan irademize söz geçirebileceğiz.. Uyuşukluk ve sıkılganlık
ne kadar devam edecek ve ne zaman yeniden o neşeli, yaşamayı seven, enerji dolu
insanlar olacağız?..
Sözün özü; Ne zaman serinleyecek bu havalar !
ehehe
Gerçekten de inanılmaz sıcakları yaşıyoruz değil mi?.. Ben kendi adıma
konuşacak olursam, son zamanlarda (hatta ondan onceki zamanlarda da) bu kadar
bezdirici bir sıcak hava dalgasıyla karşılaşmamıştım. Bir kaç kez balkanlar
üzerinde iki çift laf etmişliğim var ama hemen susturdular beni bu iğrenç
espirim ve süper bayık girişimden sonra.
Abi çok ciddi söylüyorum, yapma bu işi
-Polat.
Neyse efenim, kısa geçiyorum bu ay biraz.. Kendinize iyi
bakın.
Mail Reply etmeyi unutmayın.
drim.
....
Olmuş mu şimdi bu? -Polat
Olmamış mı?
-drim
Olmamış tabi!.. -Polat
Ne yapmak lazım? -drim
Bilmem bir bilene
soralım. -Polat
Evet iyi fikir. -drim
Tamam hadi sor..
-Polat
....
Ne diyorduk?.. Gelelim bu ayki oyunlarımıza (Onu mu diyorduk?)
- Alone in the Dark IV : The new nightmare sonunda teşrif ettiler... Serinin gönlümde özel bir yeri vardır. İlk oyun adventure kavramına getirdiği pek çok yeniliğin yanında, iliklerinize kadar ürpertmeyi başaran atmosferi ile dkkat çekmişti. Cd-Rom teklonojisinin de işin içine girmesiyle kaliteli müzikler ve sesler ile bezenen serinin son oyunu (3. bölüm) ise çok başarılıydı. O zamandan bu yana 5 sene geçti ve Alone in the Dark yine huzurlarımızda... Oldukça kıskanmaya başladığım Nesime, oynadı, bitirdi ve yazdı. Bu sırada ben son teslim tarihini 1 hafta önceye çektiğimizi söyleyerek kısa bir süre için aklını aldım. Kıyamadım ama sonra :) Bütün güzel oyunları da o yazmasın allah allah :P
- Arcanum : Başarılı bir RPG olarak dikkatimizi çekti. En önemli özelliği, FRP öğeleri taşıtyan karakterlerin alıştığımız gibi, fantastik zamanlarda (o ne demek be) değil de, 1800 lü yıllarda karşımıza çıkmaları. Geniş bir teklonoji ve büyü birlikteliği sunuyor oyun. Aferin ona. Engin Ulukurtlar yazdı. 4 sayfa kadar tuttu... (kadar?)
- Operation Flashpoint bir askeri canlandırdığımız, tactical action... Adı Swat 3 Rainbow Six gibi oyunlarla beraber olarak anılsa da, o derece başarılı olacağı izlenimi uyandırmadı bende, türe pek fazla yenilik getirdiğini söyleyemem, ancak kara araçlarını kullanabiliyor olmak güzel olmuş. Çok da detaya girmeden konuyu Evren'e bırakayım. Bakalım 4 sayfa boyunca ne yazmış. Bilinmez ki... hehe..
- Star Trek DS9 : Dominion Wars : Kim yazar ki böyle bir oyunu bizde? Tabi ki Artun... Ardı arkası kesilmeyen ve de kesilmeyecei belli olan Star Trek evrenini konu alan oyunların bir yenisi daha.. Artun hoş olmuş diyor. Tabi kesin taraflı bakıyor :)
- İki adet Expansion Pack'ımız var bu ay... Ve ikisi de çok beklenen paketler.. Diablo II : Lord of destruction ve Baldurs gate II : Throne of Bahaal.. İkisi de çok beğenilen ve başarılı bulunan oyunlardı zaten.. Expansion pack'leri de zevkli saatler vaad edecek. BG2 için pek çok sürpriz ve iyi bir hikaye sizleri bekliyor diyebilirim ama Can Kantarcı kendisine ayrılan 2 sayfada çok daha fazlasını diyecektir... Diablo 2'ye ise Emrecan tapmış di mi?.. (Emrecan, taksim de gecenin bir vakti, asi asi takılırken görülmüşsün... Hemen açıklama bekliyorum senden... di...)
- Bazı oyunlar var ve bu oyunu yazanlar.. Yazan kişilerden de birisi varki, ne yazdığı pek önemli değil kendi adıma. Okurum ben onu. Taaa Larry 7'den beri.. Hehehe kim olduğunu anladınız. Muder Train Simulator ile geri döndü.. Okumak lazım.
- Pearl Harbor filminin trailer'larını ilk
gördüğümüzde heyecanla beklemeye koyulduk. Gösterime girdiği hafta sinemada
yerimizi aldık. Ne düşünürsünüz bilmem ama özellikle ilk kısmı benim için tam
bir fiyaskoydu. Fillmin sadece ve sadece teknik özelliklerini beğendim...
Bahsedilecek onlarca şey varken niye bir grup insan arasındaki aşka takılıp
kalıyorlar anlamak mümkün değil. Aslında mümkün.. Ehe ama başka zaman başka
platform (Ne kadar tuttuğunu bilemezsiniz bu lafın :)
Bakın hemen bir
parantez açıp size Polatla yaptığım roportajı sunayım..
<parantez aç>
Soru : Dönüm noktaları
vardır, önemli hamlelerin sonucunda oluşan. Sonuçları acı ve yıkım getirmiştir.
Bu olayların bile bir aşk üçgeni içinde sunulması sence neyin sonucu
olabilir?..
Cevap : Çünkü aslında duygu açlığı içinde kıvranan
insanlar buna ihtiyaç duyarlar. Diğer olaylar onlar için istatistiki bilgiden
öteye geçmez ve aslında belgesel niteliğini taşır.
Soru : Tamam,
diyelim ki insanlar aç. Peki niye iki insan arasındaki aşk değilde sürü
psikolojiyle hareket edilmiş. Yani insanlar bu kadar mı aç?
Cevap :
Bir yerden sonra hep daha fazlasını istemek insanın doğasında var. Mesela ben
neler istiyorum bir bilsen ehehe.
Soru : Peki... Zaten buradan iş
çıkmayacak. Ben sana şöyle desem; Filmin önemli karelerinde Japon kumandanın
çarpıcı sözleri var.. Mesela, saldırı sonrasına, kendisini kutlayanlara verdiği
cevap, "Biz sadece uyuyan bir devi uyandırdık!" Bu bağlamda soruyorum; Madem
biliyordun, niye saldırdın demezler mi adama?..
Cevap :
Derler..
Soru : Demişler midir?
Cevap : Bilmem, nereden
bileyim.
Soru :
Anladım.
</Parantez
kapa>
Albay Levent Göçer yazdı.. Bu çok önemli olan saldırının,
beğenmediğim filminin oyunu, nasıl olmuş?..
- Anachronox var sonra... (Bu nasıl bir geçiştir ya?..) Hoş bir Role Playing Game.. Mutlaka sevenleri olacaktır. Ancak hiç sevmeyenlerinde çıkacağını tahmin ediyorum. İşte bu yüzden açıklamasını okumalısınız... (Bu da yeni pazarlama stratejim.:) Evren Halbuni'nin yazısını okurken bütün bunlar aklınızda olsun... (kapitalizm, pazarlama stratejileri, role playing, Fatima Doohan.. (O kim mi?.. görüyormusunuz pazarlamayı hehe))
- Necronomicon'u ise zaten geçen aydan biliyorsunuz. Artun'un önderliğinde bu ay oyunu bitiriyoruz...
Köşeler aynen devam ediyor.. Detaya girmiyorum, artık ne nedir, biliyorsunuz zaten... Muder ve 101'de hoş sürprizler var onu belirteyim.. Preview'lerimiz; Pool of Radiance, Earth and Beyond, Tom Clancy's Ghost Recon... diye de ekleyeyim..
Bu ay mail reply edeceklerden, yeni köşe
dizaynlarını nasıl bulduklarını da dip not olarak düşmelerini istiyorum... Peki
neyin sonuna dip not düşecekler?...
Bu ay özel bir sorum yok sizlere, bana
dergi ile olmak kaydı ile, dilediğiniz herşeyi yazabilirsiniz... elimden
geldiğince cevap vermeye çalışayım.. Bütün reply leri okuyorum ve iletiyorum,
buna emin olun.
Son olarak; Eylul'de bir takım sürprizler
peşindeyiz..
Hadi hayırlısı..
Kendinize iyi bakın..
drim.
----------------------------------------------------
Altug
CANITEZ
Gameshow - Grafik tasarim, yazar
Gameshow Web -
Webmaster