Merhabalar,
Okuyacağınız bir iki paragraf dergi ile ilgili herhangi birşey içermemektedir. Okumak istemeyenler, kimsenin derdiyle işi olmayanlar ya da aslında okurdum ama bu yazdığından kıl kaptım okumayacağım işte diyenler biraz aşağıya kayıp, madde madde gündeme dalsınlar..
Bazı günler, düşünmeniz gereken o kadar çok şey vardır ki, aslında
düşünmeyecek kadar yorulduğunuzu farkedemezsiniz... Konsantre olamadığınız
anlar, yapmanız gereken bir sürü işin hiç birine başlayamadığınız zamanlar
bahsettiğim beyin yorgunluğunun yavaş yavaş sizi yenmeye başladığının ilk
kanıtlarıdır... Bu süreci durdurmak için her insan başka türlü yollar önerse
veya denese de kesin bir cevap bulabilmiş değildir kanımca...
Polat ; çok
düşünmenin en büyük kanıtı gece yatınca uyuyamamaktır, der hep. Aramızda
kafasını yastığa koyduğu gibi uyuyabilen kişiler mutlaka vardır. Ama
anlattıklarımı çok yakından bilen ve yaşayanların da şu anda yazdıklarımı
okumakta olduklarından eminim ve mutlaka hak veriyorlar.
Bu kişilerin bir
ortak noktası daha vardır. Asla başlarını yastığa koyduklarında hemen uyuyan
olmak istemezler... Belki bu durum bir mutluluktur, bilirler. Ama tatmak
istemezler. Düşünecek şeyi olmamak, düşünmekten kaçınmak ya da düşünmeden
yaşamak beyni kemiren uyuşukluktur.
O yüzden demem odur ki.. Düşünün,
düşündüklerinizi söyleyin. Fikriniz olsun. Fikilrlerinize sahip çıkın, taa ki
doğrusunu öğrenene kadar. Bir şeyleri düşünmek, üretmek ve bunları söylemek,
yanlışlarınızı bulmanın bir yoludur. Aklınızda olsun..
Bu mail'leri atmaya
başladığımın üçüncü ayıydı sanıyorum, hiç birşeyin istediğim gibi gitmediğini
düşündüğüm anlardan birinde giriş satırlarımı biraz karamsar cümlelerden
kurduğumda "çok kasmışsın" türevi eleştiriler almıştım. Evet kasıyordum, çünkü
bunalmıştım. Şimdi de benzer bir davranış sergilediğimin farkındayım ama
yapabileceğim onlarca giriş ve anlatabileceğim onlarca konu arasında seçim
yapmaya zorlanırken son iki üç gündür isyan noktasına gelmiş olan beynimin,
"kapat artık beni" diye haykırdığını duydum. Bu çağrıya kayıtsız kalamazdım. Ona
kapanmaması gerektiğini anlatmam gerekiyordu. Eğer bu kadar laftan sonra da
anlamadıysa, gider bir Ahu Tuğba filmi izlerim daha iyi :)
Basedebileceğim söylediğim onlarca konudan bir kısmına kısa kısa bakış atacağım. Maddeler halinde bile yapabilirim hatta bakın öyle yapacağım...
- Son bir iki aydır mail trafiğimizde problemler oluyor. Bunun en büyük sebebi ttnet'in diğer SMTP server'larıyla eskisi kadar problemsiz anlaşamaması... Mail gidiyor gibi görünüyor ama gitmiyor. Bu sorunu çözmek için Kablo.net kullanıcılarının tıpkı POP3 gibi, SMPT için de username ve password almaları gerekiyormuş. Ben de öyle yaptım. Şimdilik problem yok gibi... Bu bağlamda, iki aydır bizden ilk bakış mail'i alamayanlar veya bana reply yapıp cevap ulaşmayanlara, ilk bakış maillerini attık ve ben kendime gelen her mail'i cevapladım diyor ve bundan sonra aksaklık olmayacağını umduğumu belirtmek istiyorum. Eğer ki benim attığım cevaplardan ulaşmayanlar olmuşsa, o arkadaşlar bana yeniden mail atsınlar.
- Web sitesi neden güncellenmiyor? diye soranlar var. "Walla bilmem ehe" diye yüzsüzce bir cevap vermek istiyorum aslıda ama daha mantıklı bir açıklama beklediğinizden eminim :) Web sitesine yardım eden arkadaşlarımız vardı biliyorsunuz. (ki hala da varlar) Bu talihsiz gençlere de bizim lanetimiz bulaştı. Biri Almanya'ya gitti, bir diğerinin telefonu kesildi, bir diğerinin de harddiski yandı, cdrom u bozuldu, eli kırıldı (valla)... Benim de bu ay çok fazla işim olduğundan sadece aramıza yeni katılan "doseover" ın cabaları yetmedi.. Bütün arkadaşlarımızı en kısa zamanda yeniden görevlerinin başına bekliyoruz ve bu ay daha erken bir update sözü veriyoruz. Hatta belki de, bir sürprizle beraber. Ve özel not : Bütün bu aksiliklere rağmen, kendi bölümlerini sorumluluğunu yerine getiren / getirmeye çalışan arkadaşlara teşekkürler. :)
- Şampiyonlar ligi kuraları çekildi. Özellikle Fenerbahçe'nin grubu kolay gibi gözüken ama aslıda zor bir grup. Galatasaray'da eski Galatasaray olmadığı için zorlanır. Allah Fenerbahçenin yardımcısı olsun. Galatasaray'dan bana ne :P
- Bir diğer spor olayı, F1 ve Ferrari kasırgası. Kimileri sıkıcı bir sezon olarak nitelendiriyor ama uzun çalışmanın bir sonucu bu. Ve beklenen de birşeydi. Önümüzdeki sene daha heyecanlı geçecek. BMW'dan patlama bekliyoruz.
- Ua dev adam 12 dev adam. Aman diyim desteği eksik etmeyin. Siz Ankaradakiler.. Önemseyin bu işi. Şampiyon olursak çok şey değişebilir. En büyük örneği Yunanistan
.- Deep Purple turneyi Türkiye'de bitiriyor. Biletlerin 45m olduğunu duydum, hep beraber üzüldük ehe
- Universite sınav sonuçları da belli oldu, Kazanan herkese hayırlı olsun. Umarım istedikleri bölümü kazanmışlardır. Kazanamayanlar da seneye artık. Sıkmayın canınızı :)
- Yine dergiye dönelim. Mail'lardan biri score box'larla ilgiliydi.. Yıldız sistemine geçmemizi öneriyor. Verdiğimiz notları yüksek buluyor. Sizler ne düşünüyorsunuz bu ayki alt sorumuz bu olsun.. Score box ve not sistemi hakkında yorumlarınızı, eleştirilerinizi bekliyoruz.
- Ve bir de sürpriz var ama o en sona.
- Peki bu ay neler var bakalım;
Max Payne; Oyunun çıkış tarihi o kadar uygunsuz bir zamandı ki, bütün
dergiler el birliğiyle patladık. Artık herkes Max Payne nedir, ne değildir
biliyor ama yine de sayfalarda yer vermek lazım dedik ve Can Kantarcı 4 sayfalık
bir bakış attı oyuna.. Yılın en iyi action oyununa aday diyebiliriz gerçekten
de.
Kendi adıma ahkam keseceğim şimdi; Özellikle atmosferini çok beğendiğimi
söylemeliyim 1. bölüm, oldukça sağlam gelişen hikaye kurgusuyla insanı avcunun
içine alıyor hele bazı anlarda köşeye sıkışmış hissini o kadar iyi veriyor ki
hayran oluyorsunuz. John Woo ve matrix esintileri bütün action sahnelerine
hakim. Ancak oyun kolay, kısa ve düz... Hemen hemen hiç bir yerde kafayı
kullananıza gerek yok. Çeşitli filmlerden, tanıdık sahneler, olaylar veya
kişiler var... Remedy bunları başarılı bir şekilde birleştirmekle övünüyor ama
zaten o kadar iyi filmler ki, onları kötü olarak kullanmak olanaksız gibi
birşey... Ama yine de beğenmedim demiyorum, hatta son zamanlarda sonuna kadar
oynadığım tek action oyunu. Almadıysanız alın/ oymanadıysanız oynayın sizinde
fikriniz olsun. (mail'in en başına atıf :)
Messenger & Gilbert ;
B
Bu ay News köşesini Polat'la beraber ele geçirdik, ama ben biraz
huysuzlandım, Zebani'yi sinirlendirdim galiba :).. İleriki aylarda News çok
darbelere gebe.. Adeta günü yaşıyoruz orada..
Previews köşesinde bu ay; Jedi
Knight 2, Alien vs. Predator 2, Sims Online ve Spiderman konuk..
101, cheats,
ultima, sömürge, Abandonware ve tabi ki Overdose devam halinde...
Ve gelelim
sürpriz dediğimiz şeye..
Gerçi kapak resmine bakınca anladınız çoktan hatta
subject e bile yazdık ama yine de siz anlamamışsınız gibi coşku katalım işin
içine...
Gameshow bu ay cd veriyoorrr!!..
Nasıl alabildik
mi duyguyu? :)
Daha öncesinde bir cd tecrübesi yaşadığımız için, tepkiler ne
olur, ne olmaz az çok biliyoruz ya da tahmin edebiliyoruz. En azından iki yıl
önce yaşadığımız şoku yaşamayacağımız kesin. Geçmişi çok fazla deşmeyeceğim
(eğer illa ki bu konu hakkında konuşmak isteyenler olursa, mail yoluyla fikir
alışverişinde bulunuruz.) ama gelecekle ilgili söyleyeceklerim var..
Belli
bir satış rakamımız var. Bu rakam bizim fedakarlıklarımızla ve sizin
desteklerinizle bizi şimdilik ayakta tutan ama uzun vadede bir gelişim olmaz ise
sonun kaçınılmaz olduğu bir rakam.
Ve mutlaka Gameshow'un atılım yapması,
yeni bir şeyler yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ne olabilir diye düşündük
uzunca... Yaklaşan fuar'lar ve burada yapılacak olan reklamın önemini de göz
önünde bulundurup bu yeniliğin cd vermek olması gerektiğine karar verdik... Öyle
bir hamle ki bu bizim için, 2 sene öncesinden çok farklı... Ya batarız, ya
çıkarız.. Bakalım zaman neler göster
Kendinize iyi bakın.
Reply unutmayın.
Saygılar.
drim.